İçindekiler
Kureyş Vesikası ,Kureyşlilerin kendi aralarında yaptığı Müslümanlara ambargo antlaşmasıdır.
Ebu Talib, Kureyş’in, Resulallah’ı (s.a.a) öldürmeye kesin karar aldığını duyunca şöyle dedi:
“Allah’a andolsun ki beni defnetmedikleri müddetçe Sana dokunamazlar. Sen benim hayrımı dileyerek davet ettin. Ve Sen sadıksın (söylediğin doğrudur) ve eminsin. Sen dinlerin en hayırlısını getirdin”.
Ebu-l Futut-i Razi bu hususta şöyle diyor: “Bu sözler Ebu Talib’in imanını açıkça göstermektedir” . Zira, “sana iman ettim ve seni tasdik ettim” sözüyle “Sen sadıksın” sözü arasında hiçbir fark yoktur. (TEFSİR-İ EBU-L FUTUH C.4 S.407)
Kureyş Resulullah’ı (s.a.a) öldüremeyeceğini ve Ebu Talib’in Resulullah’ı (s.a.a) himayeden el çekmeyeceğini anlayınca, Peygamber’i (s.a.a) öldürmek için kendilerine teslim edinceye kadar Haşimoğulları ile alışverişi keseceklerine dair kendi aralarında bir vesika imzaladılar.
Böylece Resulullah (s.a.a) , Haşimoğulları ve Abdulmuttaliboğullarından olan yakınları ile birlikte bir vadide muhasara altına alındı.
Bu muhasara tam 3 yıl sürdü. Bu müddet zarfında Resulallah , Ebu Talip ve Hatice tüm mallarına harcadılar ve büyük bir sıkıntı ve yokluğa düştüler. Allahu Teala Resulü’ne (s.a.a) Kabe binası içine asılı olan Kureyş Vesikası nın “Allah” kelimesi müstesna hepsini böceklerin yiyip yok ettiklerini vahyetti.
Kureyş Vesikası nın imha olunuşu:
Resulullah bu durumu Ebu Talib’e bildirdi. Daha sonra hep birlikte gidip Kabe’nin yanında oturdular. Kureyşliler şöyle dediler :
“Ey Ebu Talib, artık sözünü hatırlamalı, kabilenle dostluk kurmalı ve yeğenin hususundaki tutuculuğundan en çekmelisin.”
Ebu Talip onlara şöyle dedi:
“Ey kavmim! Kureyş Vesikası nı getirin. Belki sıla-i rahim etmek ve kini ortadan kaldırmak için bir yol buluruz.”
Onlarda Kureyş Vesikası nı getirdiler. Ebu Talib onlara şöyle dedi:” Bu sizin imzaladığınız Kureyş Vesikası dır. Bu vesikaya hiç dokundunuz mu?” Onlar, “Hayır” dediler. Ebu Talib Daha sonra şöyle dedi:
“Allahu Teala , Resulüne bu vesikanın Allah kelimesi dışında tamamen yok edildiğini vahyedilmiştir. Şimdi eğer doğru söylüyorsa Ne yapacaksınız?”
Onlar da , “Ondan el çekeriz” dediler.
Ebu Talip de , “eğer o yalan söylemişsin öldürebilmeniz için O’nu sizlere teslim ederim” dedi.
Onlar da ” insaflı konuştun, iyi dedin ” dediler.
Kureyş Vesikası nı açtıklarında , Allah kelimesi dışında tüm yazıların yok edildiğini gördüler.
Ama buna rağmen inatla “Bu Yeğeninin büyüsüdür” dediler.
Ebu Talib şöyle dedi: “O halde ne için biz muhasaraya teslim olalım? Hâlbuki siz buna daha layıksınız.”
Daha sonra beraberindekilerle Kabe perdelerin içine girdi ve şöyle dedi. “Allah’ım bize zulmedenlere karşı bize yardım et. Ve Bizimle akrabalık ilişkilerini kesenlere ve bize layık olmadığımız şeyleri yakıştıranlara karşı bize yardım et. “
(SİRE-İ İBN-İ İSHAK S.163-164 , KÂMİL-İ İBNİ ESİR C.1 S.504-506 , TARİH-İ YÂKUBİ C.2 S.33)