Hz Şehribanu (s.a)

Hz Şehribanu (s.a) , İran’ın fethinde müslümanlar tarafından esir alındı ve Medine’de İmam Hüseyin (a.s) ile nikahlandı. Tertemiz bir yapıya ve batınî bir güzelliğe sahip biriydi. Ulu ve Yüce Allah onu Medine’ye ulaşması, İmam Hüseyin (a.s) ile evlenmesi ve dünyayı nuru ile aydınlatacak Seyyidu’s Sacidin İmam Zeynelabidin (a.s) gibi bir evlat dünyaya getirmesi için her türlü beladan korumuştu. İmam Zeynelabidin (a.s)’ın soyundan ve bu değerli hanımefendinin torunlarından 8 İmam’ın olması iftiharı, bu hanım efendiye nasip olmuştur.

Hz Şehribanu (s.a)’nın, İsim ve Lakapları

Muhaddisler ve alimler İmam Zeynelabidin (a.s)’ın değerli annesi için bir çok isim zikretmişlerdir, şöyle ki; Şehribanu, Şah-ı Zenan, Cihanbanu, Şehribanuye, Cihanşah, Harrar, Sendiye, Selame, Selafe, Hule ve Gazale.(1)

Allame Meclisi şöyle diyor:

“Meşhur görüşe göre İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesinin adı Şehribanu’dur. Hz Şehribanu (s.a), Acem padişahı Yezdgird b. Şehriyar’ın kızıdır. (2) Bütün İmamların annesinin adının yazılı olduğu Suhuf-i Fatime’de İmam Zeynelabidin (a.s)‘ın annesinin adı Şehribanu olarak yazılıdır.(3)

Yusuf b. Hatem Şami şöyle diyor:

İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesi, Yezdgird’in kızımeşhur soydan idi ve asrının en üstün kadınıydı.”(4)

Emirel müminin İmam Ali (a.s), onu Meryem ya da Fatime lakabı ile övmüştür.Çünkü Meryem gibi her türlü pislikten temizdi, zahid ve abid bir oğlu vardı. Ve kadınların arasında “Kadınların Efendisi” olarak meşhurdu.”(5)

Hz Şehribanu (s.a) Kimdir?

Bir grup onun Yezdgard’ın kızı olduğunu söylerken bazıları Kesra’nın kızı olduğunu, bazıları Melik Subhan’ın, diğer bazı kimseler de Melik Herb’in kızı olduğunu söylemişlerdir.(6)

Tarihçilerin arasında İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesinin doğum yeri hususundada görüş ayrılıkları vardır. Meşhur görüşe göre o İran’lıdır. Bazıları Kabilli ve diğer bazıları ise onun Sindili oluğunu söylemişlerdir.

Yâkubi şöyle yazmıştır:

İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesinin adı Herrar idi. İmam Hüseyin (a.s) ona Gazale adını vermiştir. Annesinin Kâbil esirlerinden olduğu söylenmiştir.(7)

Lübnanlı bir yazar ise şöyle söylüyor:

“Yezdgird İran’ın batı tarafında yer alan Medain’den Kâbil’in yeşillik ve abatlığından istifade etmek için Kâbil’e gitti. Yezdgird bu yolculuğunda kızlarını da kendisi ile birlikte götürmüştü. Bir müddet sonra arap orduları Kâbil’e saldırıpbazı kalelerini fethettiler. Yezdgird fâni dünyadan ayrıldı ve kızları esir edildi.(8)

Şöyle de yazılmıştır:

İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesinin adı Gazale, daha doğru bir deyimle Şehribanu’dur. Babası Herat’da İslam ordularına yenilince bir değirmene sığındı, değirmenci geceleyin onun başını bedeninde ayırdı ve kızı esir alındı.”(9)

İmam Zeynelabidin (a.s)’ın annesinin Sindili olduğu da yazılmıştır. (10)

Hz Şehribanu (s.a) MEDİNE YOLUNDA

Şehribanu’nun hangi halife döneminde esir alındığı ve Medine’ye götürüldüğü konusunda görüş ayrılıkları vardır.

1- Hz Şehribanu (s.a), Ömer’in Döneminde Esir Alındı

Cebir Teberi ve Kutb-i Revandi’nin naklettiklerine göre İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle dedi:

“Son Acem padişahı Yezdgird b. Şehriyar’ın kızını Medine’ye getirdikleri zaman Medine’nin kızlarının tamamı onun cemalini görmek için dışarı çıkmışlardı ve mescid onun yüzündeki nur ile aydınlanmıştı.

Ömer onun yüzünü görmek istediği zaman buna engel oldu ve şöyle dedi:

“Hürmüz’ün günleri kara olsun ki bugün sen onun çocuklarına el uzatıyorsun.”(11)

Ömer şöyle dedi:

“Bu Mecusi’nin çocuğu bana küfretti.

Ömer bu şekilde ona eziyet etmek istemişti.

İmam Ali (a.s) şöyle dedi:

“Sen Farsça bilmiyorsun, küfrettiğini nasıl anladın?”

Bunun üzerine Ömer onun halka satılmasını emretti.

Emirel Mümünin İmam Ali (a.s), Ömer’e şöyle dedi:

“Resulullah (s.a.a) her kavmin büyüklerine saygı gösterin derdi.”

Ömer şöyle dedi:

“Ben de Peygamber’den işittim ki şöyle dedi:

“Bir kavmin büyüğü size geldiği zaman size karşı da koysa ona saygılı olun.”

Ömer şöyle dedi:

“Onu ne yapalım?”

Emirel Müminin İmam Ali (a.s) şöyle dedi:

“Ona, kendisinin Müslümanlardan biri ile evlenmesine müsaade et ve mihrini de betülmaldan ver. Ben Allah’ı, sizi ve burada hazır olanları şahid tutuyorum ki bu esirlerden bana düşen payı vermişim.”

Haşimoğulları, Muhacir ve Ensar da paylarını o hanıma bağışladılar.

Ömer şöyle dedi:

“Ya Ali! Ben de kendi payımı sana bağışladım.”

İmam Ali (a.s) bütün esirleri Allah yolunda özgür bıraktı.(12)

2- Hz Şehribanu (s.a), Osman’ın Döneminde Esir Alındı

Sehl b. Kasım Nuşcani şöyle diyor:

İmam Rıza (a.s) bana şöyle dedi:

“Benim ile sizin arasında üstün bir bağın olduğunu biliyormusun?”

Şöyle dedim:

“Ey Emir! O bağ nedir?”

Şöyle buyurdu:

“Ker’in oğlu Amir’in oğlu Abdullah Horasanı fethetti ve Acem Padişahı Şehriyar’ın Oğlu Yezdgird’in kızlarını esir aldı ve Osman b. Afvan’a gönderdi. Osman da onların birisini İmam Hasan (a.s)’a diğerini ise İmam Hüseyin (a.s)’a bağışladı. Bu iki kız o iki Efendi’nin yanında idiler ama İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında olan, İmam Hüseyin (a.s)’ın oğlu İmam Zeynelabidin (a.s)’ın doğumundan sonra vefat etti. (13)

3-Hz Şehribanu (s.a), İmam Ali’nin (a.s) Döneminde Esir Alındı

İmam Ali (a.s)’ın memuru Haris b. Cabir Hanefi doğudaki nahiyelerin birisinde yakaladığı Yezdgird’in iki kızını İmam Ali (a.s)’a gönderdi ve İmam, Şah Zenan’ı oğlu İmam Hüseyin (a.s)’a bağışladı ve ondan İmam Seccad (a.s) dünyaya geldi. Diğerini ise Muhammed b. Ebubekir’e bağışladı ve ondan da Muhammed’in oğlu Kasım dünyaya geldi. Buna göre İmam Zeynelabidin (a.s) ile Kasım teyze çocuklarıdır.(14)

Bu rivayetlerdeki zaman farklarıve onlardan bazılarının İslami fetihler ile Sasani İmparatorluğu’nun yıkılış tarihi ile çelişkili olması, son dönemlerde Hz Şehribanu (s.a)’nın esir alındıüı zamanın ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Şehribanu adında İranlı bir kadınla evlenmesinin çokça tartışılmasına sebep olmuştur.(15)

Şeyh Saduk’un nakletmiş olduğu, Hz Şehribanu (s.a)’nın, Osman’ın hilafeti döneminde esir edildiği rivayeti daha güvenlidir. Çünkü Şeyh Saduk bütün Ehl-i Beyt alimlerinin güvendiği birisidir. Ve Onun nakletmiş olduğu bu rivayet, Yezdgird’in Hicri 31. yılda Osman’ın hilafeti döneminde öldürüldüğüne inanan Mesudi’nin görüşü ile uyuşmaktadır.(16)

Meclisi, Hz Şehribanu (s.a)’nın, Ömer’in hilafeti döneminde esir edildiğini söyleyen rivayet hakkında şöyle diyor:

“Bu haber doğru olmaktan uzaktır. Çünkü Yezdgird’in ailesinin esir edilmesi Ömer’in döneminde değil, Osman’ın döneminde öldürülmesinden sonra olmuştur. Ayrıca, Hz Şehribanu (s.a)’nın, Ömer’in döneminden Hicri 38 yılına kadar hamile kalmaması uzak bir ihtimaldir.”(17)

Hz Şehribanu (s.a)’nın Manevi Rüyası

Hz Şehribanu (s.a) şöyle diyor:

“İslam ordusu gelmeden önce rüyamda, Resulullah (s.a.a) ve İmam Hüseyin (a.s)’ın bizim eve geldiklerini ve beni İmam Hüseyin (a.s) için istediğini ve babamında beni onunla evlendirdiğini gördüm.”

İkinci gece Hz. Fatime-tüz Zehra (s.a)’yı gördüm Beni İslam’a çağırdı ve ben de rüyada o Hazret’in eli ile Müslüman oldum.

Sonra bana şöyle dedi:

“Bu yakınlarda İslam ordusu gelecek, babanı mağlup ettikten sonra seni esir alacaklar ve öok yakın bir zamanda oğluma kavuşacaksın. Oğluma ulaşmadan önce hiç kimsenin sana el sürmesine Allah izin vermeyecektir.”

Hz Şehribanu (s.a) sonra şöyle dedi:

“Allah beni korudu ve Medine’ye gelince kadar kimse bana el sürmedi.” (18)

Hz Şehribanu (s.a)’nın İmam Ali (a.s)’ın Sorusuna Cevabı

Hz Şehribanu (s.a)’yı esir olarak Medine’ye getirdiler. İmam Ali (a.s) o hanımefendiye şöyle sordu:

“Baba’nın sözlerinden fil binenler hakkında ne hatırlıyorsun?”

Hz Şehribanu (s.a) şöyle dedi:

“Allah’ın iradesi bir şeye galip geldiği zaman bütün arzular onun karşısında hiç ve zelil olur, ömür ve şehvet sona erdiği zaman ölüm gelir ve ona teslim olmaktan başka da çare yoktur.”

İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu:

“Baban ne kadar güzel söylemiştir; Allah’ın bütün takdirleri, insan arzularını yenmektedir.”(19)

Hz Şehribanu (s.a)’nın Evliliği

İmam Ali (a.s)’ın çnerisi üzerine Yezdgird’in kızı Hz Şehribanu (s.a) satılmaktan kurtuldu ve kendisinin özgürce Müslüman bir genç ile evlenmesine karar verildi. Bazı gençler onunla evlenmek istiyordu.

Emirel Müminin İmam Ali (a.s), Hz Şehribanu (s.a)’ya şöyle sordu:

“Evlenmek istiyor musun?”

Hz Şehribanu (s.a) bu soru karşısında susmuştu.

İmam Ali (a.s) şöyle dedi:

“Evlenmek istiyor ama kimi seçeceğine karar veremiyor.”

İmam Ali (a.s)’a şöyle dediler:

“Onun evlenmek istediğini nasıl anladın?”

İmam, şöyle buyurdu:

Resulullah (s.a.a) böyle yapardı. Birisi ile evlendirmesi için bir kızı yanına getirdikleri zaman Resulullah (s.a.a) o kıza: Evlenmek istiyor musun? diye sorardı, eğer kız utandığından ve hayâsından dolayı susup cevap vermeyecek olsa idi suskunluğunu rızası kabul ediyordu.”

İmam Ali (a.s), Hz Şehribanu (s.a)’ya şöyle dedi:

“Taliplerinden hangisini seçiyorsun?”

Hz Şehribanu (s.a) İmam Hüseyin (a.s)’ı seçti. Kendisine birisini seçmesi için bir izin daha verildi ve o Hanımefendi yine İmam Hüseyin (a.s)’ı seçti.

İmam Ali (a.s), Hz Şehribanu (s.a)’ya şöyle dedi:

“Kendini kimi veli seçiyorsun?”

Şöyle dedi:

“Sizi.”

Bunun üzerine İmam Ali (a.s), Huzeyfe’ye nikah akdini okumasını emretti ve o da nikah akdini okudu.(20)

İmam Ali (a.s)’ın İmam Hüseyin (a.s)’a Nasihatı

İmam Ali (a.s), İmam Hüseyin (a.s)’a şöyle dedi:

“Oğlum! Bu kadının kadrini bil, onu koru ve iyi davran. Çok yakın bir zamandan sonra zamanının en üstünü, Arap ve Acem’in efendisi olacak kişiyi dünyaya getirecektir.”(21)

İmam Hüseyin (a.s) ile Hz Şehribanu (s.a)’nın Evliliğinin Yankıları

Araplar, Arap olmayan cariyeler ile evlenmeyi kendileri için utanç görüyorlardı. İmam Hüseyin (a.s) ile Hz Şehribanu (s.a)’nın evlenmesi böyle kuru ve boş bir taassubun ortadan kalkması yönünde güzel etki yapmıştı. Yakubî bu konuda şöyle diyor:

İmam Hüseyin (a.s)’ın bir Acem cariye ile evlenmesinden ve İmam Zeynelabidin (a.s)’ın ondan dünyaya gelmesinden sonra Araplar, ondaki zatî kemal ve makamının farkına vardılar ve kendi annelerinin de cariye olmalarını arzuluyorlardı; bu evlilikten sonra cariye ile evlenmeye yöneldiler.”(22)

Annesi cariye olan Kureyş kabilesinden birisi şöyle diyor:

“Arkadaşım sait b. Museyyib bir gün bana “Senin dayıların kimdir?” dedi. Ben de “Annem cariyedir.” dedim. Sait benden uzak durdu, ona göre dengi değildim.

“Bir gün Sait ile birlikte iken İmam Zeynelabidin (a.s) geldi ve Sait, İmam’a büyük saygı ve ihtiramda bulundu. İmam gittikten sonra “Bu kimdi?” dedim.

Sait şöyle dedi: “O öyle birisidir ki onu tanımayan hiçbir Müslüman yoktur, O İmam Hüseyin (a.s)’ın oğlu İmam Zeynelabidin (a.s)’dır.

Şöyle dedim: “Annesi kimdir?”

Şöyle dedi: “Annesi cariyedir.”

Sait’e şöyle dedim: “Ben sana “Annem cariyedir.” dediğim zaman neden gözünden düştüm? Sait hemen hatasının farkına vardı.”(23)

FARS HANIMEFENDİSİ

Yezdgird’in kızı baba evinde izzet ve makama sahipken esirlik döneminde bu saygınlık azalmaya başlamıştı. Allah ise onun gurbet ellerinde ve esaret altında önceki izzet makamından binlerce kat daha büyük bir makama ulaşmasını, İmam’ın eşi olma ve İmam annesi olmak gibi iftihar dolu makama ulaşmasını takdir etti. Bunun içindir ki İmam Ali (a.s) onun hakkında şöyle dedi:

“O, tertemiz soydan olan vasilerin annesidir.”(24)

Hz Şehribanu (s.a), nübüvvet hanedanına katılma ve masum İmam annesi olma şerefine ulaşan ilk Fars kadındır. Çünkü ondan önceki Masum İmamların anneleri hep Arap ve Haşim soyundan idi.

İmam Hüseyin (a.s) beş defa evlenmiştir ve ilk eşi Hz Şehribanu (s.a)’dır.(25)

Şeyh Mufid’e göre Zeynelabidin lakabına sahip İmam Ali b. Hüseyin (a.s), İmam Hüseyin (a.s)’ın ilk oğludur ve Hz Şehribanu (s.a)’den olmuştur. Buna göre, İmam Zeynelabidin (a.s) Hz. Ali Ekber (a.s)’dan daha büyüktür.(26)

Hz Şehribanu (s.a)’nın tek çocuğu olan İmam Zeynelabidin (a.s), Medine’de Hz. Fatıma Zehra (s.a)’nın evinde dünyaya adım attı(27) ve İmamet silsilesi bu hanımefendi’den devam etti.

Hz Şehribanu (s.a)’nın Vefatı

Hz Şehribanu (s.a)’nın doğum, evlenme ve vefat tarihleri hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Meşhur görüşe göre Fars’ların tek mukaddes kadını, Hicret’in 38. yılında İmam Zeynelabidin (a.s)’ın doğum nifasında (lohusalık döneminde) iken vefat etmiştir. Fars’ların en üstün kadını, Hicret’in 38. yılının en kutsal bebeğinin nurlu yüzünü 10 günden fazla göremeden ömrünün güneşi battı.(28)

İmam Rıza (a.s) şöyle dedi:

İmam. Zeynelabidin (a.s)’ın annesi hasta (lohusa) iken vefat etti ve İmam Hüseyin (a.s)’ın diğer cariyeleri İmam Hüseyin (a.s)’ın oğlu İmam Zeynelabidin (a.s)’ı büyüttüler. İmam. Zeynelabidin (a.s) dadısı olan hizmetkârını kölesi ile evlendirdi ama insanlar o Hazretin, annesini kölesi ile evlendirdiğini zannettiler.”(29)

Hz Şehribanu (s.a)’nın Kabri

Bazı tarihçilere göre Hz Şehribanu (s.a) Kufe’de, bazılarına göre ise Medine’de vefat etmiştir. Bu ihtilaf İmam Zeynelabidin (a.s)’ın doğum yeri hakkındaki ihtilaflardan kaynaklanmaktadır. Çünkü meşhur görüşe göre Hz Şehribanu (s.a), oğlunun nifasında iken vefat etmiştir.

Muasır yazarlardan birisi, İmam Zeynelabidin (a.s)’ın doğum hakkında şöyle yazmıştır:

“Bana göre O hazret Kufe’de dünyaya gelmiştir çünkü tarihçiler ve hadisçiler İmam Zeynelabidin (a.s)’ın , Emirel Müminin İmam Ali (a.s)’ın şehadetinden iki yıl sonra dünyaya geldiği hususunda görüş birliği içerisindedirler. İmam Hüseyin (a.s) ve ailesi de İmam Ali (a.s)’ın yanında kufe’de idiler ve onlardan hiçbirisi o hazretin hilafeti döneminde Medine’de ikâmet etmiş değildir.”(30)

Bu durumda Hz Şehribanu (s.a)’in kabri Kude şehrindedir çünkü İmam Zeynelabidin (a.s)’ın doğum nifasında vefat etmiştir.

Birçok kaynakta ise İmam Zeynelabidin (a.s)’ın Medine’de dünyaya geldiği ve annesinin de onun doğum nifasında vefat ettiği ve Medine’de defnedildiği yazılmıştır.(31)

KAYNAKÇA

  1. El-İrşad s.492, Keşfu-l Ğumme c.2 s.75, Delailul İmamet s.194, İ’lamu’l Vera s.256, El Fusulul Mühimme s.199
  2. Celaulu’l Uyun s.831
  3. Mulhakatu İlahaku’l Hak s.17
  4. Ed Dürrü’l Nazım s.81
  5. Menâkıb c.4 s.190
  6. A’yanu’ş Şia c.1 s.579, Er Rahmetut Tayyib s.40
  7. Tarihi Yâkubi c.2 s.303
  8. İmam Zeynelabidinin hayatı s.10
  9. Hulasetu’l Beyan fi Ahvali Şah-ı Zenan s.130
  10. Miratu’l Cinan c.1 s.90
  11. Şunu kasd etmiştir: Eğer büyükbabası Hosrov Perviz, Peygamber’in davetini kabul etmiş olsaydı, torunları bugün esir olmayacaktı.
  12. Delailul İmamet s.194, Dürrü’l Nazım s.58, El Harayicu vel Cerayih s.528, Nuru’l Ebsar s.281
  13. Uyun-u Ahbari’r Rıza s.369, Keşfu-l Ğumme c.2 s.82, Tankibuk Makal c.3 s.80, Biharu’l Envar c.46 s.8
  14. El-İrşad s.492, Ravzatu’l Vaizin s.172,Dürrü’l Nazım s.579, İ’lamu’l Vera s.256
  15. Zindegani-i Ali b. Hüseyin s.25,Hulasatu’l Beyan Fi Ahvali Şahı Zenan s.25
  16. Murucu’z Zeheb c.1 s.290
  17. Biharu’l Envar c.46 s.10
  18. El Harayicu vel Cerayih s.529, Celaulu’l Uyun s.833,Biharu’l Envar c.46 s.11, Müntehal Amal c.2 s.31
  19. El İrşad s.160
  20. Delailul İmamet s.195, Menâkıb c.4 s.55, Biharu’l Envar c.46 s.11
  21. İhkaku’l Hak c.12 s.6, El Harayicu vel Cerayih s.529
  22. Tarihi Yâkubi c.2 s.303
  23. El Kâmil c.2 s.492
  24. El Harayicu vel Cerayih s.529, Biharu’l Envar c.46 s.11
  25. Biharu’l Envar c.46 s.124
  26. El İrşad s.491
  27. Delailu’l İmamet s.80
  28. El İrşad s.492, Tarih-i Qom s.169, Uyun-u Ahbari’r Rıza s.128
  29. Uyun-u Ahbari’r Rıza s.369, İsbatu’l Vasiyet s.318
  30. Hayatu’l İmam Seccad (a.s) c.1 s.53
  31. El İrşad s.492, El Fusulul Mühimme s.201, Keşfu’l Ğumme c.1 s.73

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir